İslam’da Ahiret İnancı
Ahiret inancı, insanın bu dünya hayatının ötesinde bir gerçeklikle yüzleşeceği fikrini ifade eder. İslam’a göre, bu dünya yalnızca geçici bir imtihan yeridir ve asıl hayat, ahiret yurdunda başlayacaktır. Kur’an-ı Kerim, insanın yoktan var edildiğini hatırlatarak, ölümden sonra yeniden diriltilmesinin de aynı kudretle mümkün olduğunu vurgular: “İnsan, bizim kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır? Evet, biz onun parmak uçlarını bile eski hâline getirmeye kadiriz” (Kıyamet, 75/3-4).
Ahiret inancı, hayatı yalnızca maddi bir varoluşla sınırlamaktan çıkarır ve insanı daha yüksek bir ahlaki sorumluluğa davet eder. İyilik, adalet ve merhametin yalnızca dünyevi bir kazanç için değil, ebedi bir karşılık için yapılması gerektiği fikrini güçlendirir. Ayrıca bu inanç, mazlumların haklarının mutlaka teslim edileceği, adaletin tecelli edeceği bir evren tasavvuru sunar. Bu, özellikle hayatın anlamsız olduğunu düşünenlere umut ve huzur aşılayabilecek güçlü bir perspektiftir. Ahiret inancı, insanın varoluş amacını sorgulamasına kapı aralayan derin bir hakikattir.